Kim olursan ol sevilecek şehir
Şehir hayatının hafta sonu standardı bir AVM’ye gidip
dolaşmak oldu. Kime sorsanız aslında o kalabalık ve sanal aydınlık alanlara
gitmek istemiyor ama başka çaresi yok. Dışarısı yazın çok sıcak, kışın çok
soğuk ...
İstanbul onca müze, sergi seçeneğine rağmen AVM’lere
alternatif bulamıyorsa Anadolu şehirleri ne yapsın diyebilirsiniz. Oysa Anadolu
şehirleri son yıllarda özellikle gençlere ve çocuklara kültürel anlamda bir çok
seçenek sunuyor. Bunun en güzel örneklerinden birini de geçenlerde ziyaret
ettiğim Konya’da gördüm.
Hafta sonu için gittiğimiz Konya’dan, sekiz yaşındaki oğlum
da gayet keyif aldı. Sanıldığının aksine şehir cami ve türbeden ibaret değil.
Türkiye’nin en geniş ovasına kurulu Konya dolaşması kolay, huzurlu ve bakımlı
bir şehir. Tabii ki şehri en özel kılan şey Mevlana Türbesi. Türkiye’nin en çok
ziyaret edilen üçüncü müzesi unvanını taşıyan bu yapı, yerliden çok yabancı
turistlerin akınına uğruyor. Bu sayede Konya da turist dostu bir şehir olmuş.
Hizmet sektöründe çalışanlar, çarşıdaki esnaf gayet yardımcı ve güleryüzlü. Her
ne kadar Konya’da iş yapan bir arkadaşım bu durumun bize denk gelmiş bir “tesadüf”
olduğunu söylese de ben iki gün boyunca girip çıktığım her yerde gördüğüm
ilgiden memnun kaldım.
Şehirdeki onlarca türbe ve cami arasında benim en ilgimi
çeken ise Aziziye Camisi oldu. İlginç dış mimarisi, içine girince daha da ilgi
çekici oluyor. Türk barok tarzı inşa edilmiş cami, geniş pencereleri ve ışık
açısı ile alışılagelmiş cami anlayışından farklı. Orijinali 17. Yüzyılda inşa
edilmiş. Yangında kül olunca Sultan Abdülaziz’in annesi Pertenihal Hanım
tarafından 1874 yılında bugünkü cami yaptırılmış.
Mevlana Türbesi’nin yakınlarında yer alan Mengüç Caddesi
trafiğe kapalı eski Konya evlerinde yer alan restoranlardan ve kafelerden
oluşan güzel bir cadde.
Çocuklar ve gençler için Konya

Konya’nın etrafında görülebilecek pek çok tarihi ve doğal güzellik var. Çatal höyük, Yerköprü Mağarası, Beyşehir gibi... En kolay ulaşılabilir olanı Sille Köyü. Konya’nın 7 km dışındaki bu Rum Köyü tarih boyunca önemli bir din merkezi olmuş. Roma ve Bizans döneminde Kudüs yolundaki en önemli duraklardan biriymiş. Dünyanın en eski manastırlarından Ak Manastır 800 yıl boyunca hizmet vermiş önemli bir ibadet merkezi.
Kasaba şu anda tarihi dokusu bozulmadan kafe ve restoranlarla dolu, turistlerin ilgi noktalarından biri. Özellikle Pazar günleri ciddi bir kahvaltı turizmi var. Temiz ve bakımlı bir köy Sille. Kafe ve restoranlar biraz pahalı. Turist akımından nasiplenmeye çalışıyorlar belli ki. Yine de gidip görmekte fayda var.
Konya’da ne yenir
Konya denince akla önce etli ekmek geliyor. Bu konuda imza markalardan biri Cemo. Her gittiğimde iyi bir servis aldığım ve kalitesini koruduğunu düşündüğüm için rahatlıkla tavsiye ederim.
Ama bence Konya’da kaçırılmaması gereken yemek fırın kebabı.
Bunun için ise doğru adres Ali Baba’nın şehir merkezindeki yeri. Kuzu etinin
odun ateşinde 5-6 saat pişmesi ile oluşan bu olağanüstü lezzeti bozmamak için
bu restoranda içecek dışında başka hiçbir şey yok. Hatta yemeği de elle yemek
makbul, masada çatal da yok.
Mengüç Caddesi’ndeki Somatçı’nın, mevlevi yemekleri ve Selçuklu mutfağı sunduğunu okumuştum. Hevesle akşam yemeği için rezervasyon
yaptık. Garson ilgili, ince ince anlatıyor. Bu yemekler dönemin şartlarına
uygun olarak, domates, sıvı yağ gibi katkılar kullanılmadan yapıldı diye. Yemekten önce
sundukları şerbet ve çorba beni heyecanlandırsa da yemeklerin yanındaki
garnitürler hevesimi kaçırdı. Selçuklu mutfağına çok da sadık kalınmadığı belli.
Konaklama
Konya’da zincir oteller ve pek çok butik otel var. Hilton
Garden Inn yeni açıldı. Mevlana Türbesi’ne yakın güzel bir otel.
Eğer alternatif bir mekan arıyorsanız kuşkusuz Mevlana
Türbesi’nin yanındaki sokakta yer alan Hich Otel’e gitmelisiniz. Türkiye’nin en
romantik 10 oteli listesinde görüp aklımın bir kenarına not ettiğim bu otelde
kalamadık ama oteli gezip bahçesinde bir kahve içtik. İncelikle düşünülmüş
detaylar, kültürel aktiviteleri ve ney dinletileri ile iddialı bir konaklama
deneyimi olacağı kesin.
Herkesin seyahatten ve şehirlerden beklentisi farklı. Ama
Konya’nın her yaştan ve kültürden seyyaha huzur vereceği kesin bence...
Yorumlar
Yorum Gönder