Kalbim hazır

Bu yılbaşı tatili bana çok iyi geldi. Son anda şirket pazartesi gününü de tatil etmeye karar verince plansız dört koca gün tatil şahane oldu. Dışarısı da yağmurlu olunca; evde uzun süredir dinlenmemiş plaklar, CD'ler ve okunmayı bekleyen kitaplarla huzur dolu saatler geçirdim. 

Aslında tam da bu moda uygun bir kitap okudum: Pooh'nun Tao'su. Çizgifilm karakteri Winnie the Pooh'un baş kahramanı olduğu bir felsefe kitabı. Kitabın yazarı Benjamin Hoff 1982'de kaleme almış. Umut Kısa bu yıl Türkçe'ye kazandırmış kitabı. Umut'la bir süredir koçluk görüşmeleri yapıyoruz. Çevireni tanımak kitabı okumayı daha da keyifli hale getiriyor. Zira çevirenin yaratıcılığını konuşturması gereken bir eser var ortada. İngilizce orijinalinde de uydurma kelimeler, çocukça tasvirler var ve bunları Türkçe'ye çevirebilmek bir hayli zahmetli bir iş.

Taoizm benim çok da ilgimi çekmeyen bir konuydu. Ama kitap bu derin konuyu o kadar basit ve keyifli anlatıyor ki, bazı yerlerini dönüp dönüp tekrar okudum. Bu konuda biraz daha araştırma yapmam lazım diye kendi kendime bir 2019 hedefi verip aynı gün rafa kaldırmışken enteresan bir tesadüf oldu. 

Geçen akşam Merly Streep’in rock şarkıcısı bir anneyi oynadığı Sıradışı Anne (orijinal adı Ricki and the Flash) filmini izledim. Filmin yönetmeni Jonathan Demme geçen yıl hayatını kaybetti. Filmografisinde Kuzuların Sessizliği gibi efsaneler var. Bu filmde hem iyi bir yönetmen, hem Merly Streep, hem de rock müzik olması filmi benim açımdam daha da cazip hale getirdi. Her ne kadar şahane oyunculuklar ve güzel bir konusu olsa da Amerikan klişeleri ile filmin tadı biraz kaçırılmıştı. 

Neyse, filmde Merly Streep’in sevgilisini Rick Springfield oynuyor. 80’lerde parlayıp sönen bir pop rock şarkıcısı. Hala bir şeyler yaptığını, hatta oyunculuk yaptığını da bilmiyordum. 

Ertesi sabah aklıma bir hatıram takıldı. Rick Springfield'in ben çocukken bizim evde bir plağı vardı. Ben herhalde 10-11 yaşımdaydım. Celebrate Youth şarkısı çok popülerdi. Bursa'ya bir akraba ziyaretine gitmiştik. Evlerinin köşesinde plakçı vardı. Babam bize oradan almıştı bu plağı. Biz abimle plağı o kadar çok dinledik ki plağın bir yeri çizildi. State of Heart diye bir şarkı, çizik yerine gelince “state i am in” diye sonsuza kadar tekrar ediyordu.  Filmden sonra dün sabah, kulağımda Rick Springfield sonsuz kez “state i am in” demeye başladı tam 35 yıl sonra. Akşam bu hatıramı eşim Ayşegül'e anlatıyordum. Aklıma geldi, Apple Music’ten albümü indireyim de nostalji olsun yarın dilerim dedim. Albüm adı Tao imiş. Farkında değildim. Zaten o yaşta Tao bana bir şey ifade etmiyordu. İçinde Tao Of Love ve Tao of Heaven diye iki de şarkı varmış. Benim favorilerim onlar değildi ama dinleyince tabii ki hatırladım. Kim bilir bu plağı baştan sona kaç kez dinlemiştim o yıl. 

Tao, bir tür pop-rock albümü. Çok derinliği olan bir şey değil. Ama Tao of Heaven şarkısının sözlerine baktım. “when the heart is ready the teacher will come”* diyor. 

Benim bunu anlamam 35 yıl kadar sürmüş olsa da ancak hazır olabilimişim demek ki.

Kalbim artık hazır sanırım. Bunların hepsi tesadüf olamaz. 

* Türkçesi: Kalp hazır olduğunda öğretmen gelecektir.

Yorumlar

  1. O plak çizilince muhtemelen bir abi olarak seni suçlamış olmalıyım. Sen eminim hiç inkar etmedin. Suçlu da değildin. Bu olgunluğa çocukken ulaşmış olduğuna şahit olduğum için şunu söylemeliyim ki kalbin her zaman hazırdı ve tüm güzel şeyler hep seninle oldu. Sadece sırayla geliyorlar. Sıkılmaman için.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mersin'i şehir olarak yaşamak

B Yüzü Şarkılarım

Kebapsız Adana