Müzik hala iyi bir hediye mi?

Bursa Anadolu Lisesi'nde hazırlık sınıfındaydık. 11 yaşımdaydım. Yılbaşında çekiliş yapmıştık. Bana Sezen Aksu'nun Git kasetini almıştı arkadaşım. O dönem Türkçe müzik dinlemezdim, hele ki böyle karamsar olanları... Hediye pek hoşuma gitmemişti. Ama sınıftaki hediyelerden belki de yarısı bu tür kasetlerdi. O zaman kasetler kıymetliydi, ödünç alınır verilirdi. BAL'da geçen yedi yıl boyunca çeşitli kaset alışverişlerim oldu. Yedi yıl sonra okuldan mezun olurken artık Sezen'i seviyordum. Üstelik onun şarkılarında bahsettiği gibi aşıktım. Bugün hayat arkadaşım olan Ayşegül benden sonra iki yıl daha okuyacaktı. Ona bütün Sezen kasetlerimi hatıra olarak bırakmıştım giderken.

Benim gibi müzik delisi biri için hediye demek müzik demek. Sevdiğim insanlara daha iyi ne hediye edebilirim ki? Hele ki içinde emek varsa... 80'lerde sevdiğim şarkılardan kişiye özel karışık kasetler hazırlardım. Hatta 90'larda bile. Birisi yeni bir araba mı aldı, hemen ona güzel bir kaset kaydederdim. O günün teknolojisi ile bu çok zahmetli bir işti. 

90'ların ikinci yarısında kasetlerin yerini CD'ler aldı. Sevdiğim insanlara sevecekleri CD'ler hazırlamaktan çok keyif alırdım. Sanırım 2006 yılıydı, şirkette zor ama başarılı bir yıl geçirmiştik. O yıl tüm ekibime dünya müziklerinden güzel bir CD hazırlamıştım. Geçen sene o ekiple bir araya geldiğimizde hala bunun konuşulması acayip duygulandırdı beni. 

Yirmi yıl önce hazırladığım kasetleri "keşke bugün CD'ye aktarabilsem" diyenler oluyor hala.

Ama artık müzik fiziki bir hediye olmaktan çıktı. İnternet dünyasında CD çalmak, biriktirmek çok demode bir davranış. İstediğin milyonlarca şarkı parmaklarının ucunda. Bu yılbaşı ekibime CD hazırlayıp versem muhtemelen yüzde doksanının evinde çalacak cihazı yoktur. Peki ne yapmalı, Spotify'dan liste hazırlayıp mı göndereyim? Ne kadar ruhsuz! 

Aslında enteresan bir şekilde fiziki müzik, plaklarla birlikte yeniden hayatımıza girdi.  Her şeyin plağı var artık. Plak sever biri olarak, son bir iki yıldır yaşanan plak çılgınlığına ben bile inanamıyorum. Ama plaklar hem pahalı hem zahmetli. Bunun geçici bir heves olduğunu ve modasının tekrar geçeceğini düşünüyorum. Umarım yanılırım. 

Benimle yedi ev değiştiren, her seferinde sayıları biraz daha azalan CD ve plaklarımı seviyorum. O şarkıların hepsi cep telefonumda olsa da onların fiziki varlığının ayrı bir değeri var. Nereden aldım, ilk ne zaman dinledim, hepsinin hatırası var. Spotify bu hissi verebilir mi?

Nick Horby'nin Yüsek Sadakat kitabındaki müzik delisi karakterlerden az da olsa var bu dünyada. Ama bu kadar kişi bu sektörü ayakta tutmaya yetmiyor. İstanbul'daki en güzel müzik mağazaları bir bir kapanıyor, yerlerine telefon kılıfı mağazaları açılıyor. Benim en çok alışveriş yaptığım Teşvikiye'deki Groove geçen yıl kapandı. 2019'un son günlerinde Beyoğlu'ndaki 65 yıllık Lale Plak'ın kapanacağı haberi geldi. En yaygın zincir D&R müzik reyonlarını çok küçülttü. Sondan bir önceki adım bu...

Tüm bu karamsar tabloya rağmen müzik hayatımızda. Hep de olacak. Sadece format değiştirdi. Başlıktaki sorunun cevabına gelirsek. Evet müzik hala güzel bir hediye. Mesela güzel bir konser biletine kim sevinmez ki?

Mutlu yıllar

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mersin'i şehir olarak yaşamak

B Yüzü Şarkılarım

Kebapsız Adana