Hayatımızın fon müziğinde hep Nilüfer
Geçen hafta sonu Gazete Oksijen'de bir Nilüfer röportajı okudum. "İnsanlar benden sıkılmadan efendice çekilmem gerek" diyordu. Ondan sıkılmak mümkün mü? Tam 50 yıldır Türkiye'nin fon müziği Nilüfer.
Ben Nilüfer'i daha önce hiç canlı izlememiştim. Bu röportaj vesile oldu; uzun bir aradan sonra sahneye çıkacağı İstanbul Harbiye'deki konserine
bilet aldım. Dünya gözüyle Nilüfer'i izleme fırsatını kaçırmamalıydık.
Ajda ve Sezen'le beraber Türk pop müziğinin dört yapraklı yoncasından biridir o. (Dördüncü şaibeli Zerrin mi Nükhet mi?)
Ajda kadar ikonik, Sezen kadar yaratıcı olmadığı için hiç bir zaman onlar kadar ön planda olmadı Nilüfer. Ama çok iyi bir yorumcu olduğu için her dönemde sevildi. Döneme uygun şarkıları başarıyla söyledi. Ve toplumun her kesiminden dinleyiciye ulaşmayı başardı. Bunu kah arabesk, kah rock söyleyerek yaptı.
18 Temmuz Pazartesi akşamı nihayet Nilüfer’i dinlemek için heyecanla bekliyoruz. Dünya Dönüyor'u söylerek sahneye çıktığında, onu izleyemeye gelen binlerce seyirci alkışlarıyla ortalığı inletirken teyid edilmiş oldu: Nilüfer çok sevilen bir şarkıcı. Bunun en önemli kanıtı, benimle yaşıt 48 yaşındaki bu şarkıyı, herkesin ezbere canıgönülden söylemesiydi.
![]() |
18 Temmuz 2022 İstanbul konserinden bir kare |
1974'te Dünya Dönüyor ve Göreceksin Kendini gibi hitlerin olduğu ilk albüm, hemen arkasından 76'da Selam Söyle, 78'de Müzik albümleri geldi. Kim Arar Seni, Boşver, Son Arzum gibi hala popüler olan şarkıların hepsi bu döneme ait.
1970’ler biterken o da Batılı müzik tarzını bir anda bıraktı. 1980'de darbenin ardından Türkiye bir arabesk furyasına kapılmıştı. Nilüfer de yönünü oraya çevirdi. Sesi bu şarkılara da çok uygundu. Dönsen Bile, Tanrım, İntizar gibi şarkılarla o dönem duman altında yapılan otobüs yolculuklarının biricik eşlikçisi oldu. Ajda Pekkan o yıllarda Uykusuz Her Gece gibi Batılı şarkılar söylüyor, Sezen Aksu "entel" şarkılarla kafa karıştırıyordu. Ama Nilüfer öyle miydi? Hepimize hitap ediyordu.
Arabesk ağırlıklı albümlere, o günlerde yeni bir besteci olan Kayahan'dan şarkılar da eklenmeye başladı. 84'teki Kar Taneleri şarkısı Türk Pop Müziği denen olguyu değiştirecek olayın ilk habercisiydi. İstanbul'un kara kışlarına pek yakışan bu şarkı o kadar sevildi ki Kayahan ve Nilüfer yeni şarkılar üzerinde çalışmaya başladılar. Ağırlıklı 70'li yıllar Ajda şarkıları cover'larından oluşan bir albüm olan Geceler'in kaseti tüm evlerde, arabalarda baş köşede yer aldı. Boş Sokak, Sensiz Yıllarda gibi şarkılar Nilüfer'in şıkır şıkır sesi ile yeniden hayat buldu ve ilk defa dinleniyormuşçasına çok sevildi. Ve tabii bu kasetin açılışında yer alan yeni Kayahan şarkısı Geceler, kasvetli ülkenin ruhuna o kadar uygundu ki...
Sonra Esmer Günler ve Sen Mühimsin albümleriyle 80'lerden 90'lara geçiş... Ve Nilüfer artık Kayahan şarkılarının sesi olmuştu. Mor Menekşe, Yemin Ettim, Gözlerinin Hapsindeyim ve daha onlacası.
Ajda bu dönemde Yaz Yaz Yaz ile ortalığı yıkıyor, Sezen, Hadi Bakalım'la pop müziğe yeni bir çığır açıyordu. Nilüfer'in işleri bu kadar ses getirmese de her yerde çalınıyor, dinleniyor ve gerçekten çok seviliyordu. Üstelik de enteresan bir şekilde onun şarkılarının modası hiç geçmiyordu.
92'de Onno Tunç ve Sezen Aksu ayrılığının Nilüfer'e başka bir dönem başlattığını söylemek mümkün. Onno Tunç'un ona yaptığı Yine Yeni Yeniden albümü Nilüfer'i melankolik şarkıcılıktan çıkartmış, Şov Yapma şarkısı onu adeta gençleştirmişti. Yeni "Hadi Bakalım" olan bu şarkının da yer aldığı 10 şarkılık albüm, Kavak Yelleri ve Yeniden Sev gibi zamansız şarkıları ile bir klasik olacaktı. Kayahan etkisi ise nispeten azalmıştı Nilüfer'de. Onno Tunç, Nilüfer iş birliğinin bir sonraki albümü biraz hayal kırıklığı olunca imdada yeniden Kayahan yetişti. 97'deki Mavilim Nilüfer'in en sevilen şarkılarından biri oldu. O dönem İstiklal Caddesi, Lorena Mc Kennitt'in Tango to Evora'sıyla inliyordu. Kayahan'ın bu besteye yazdığı "caddelerde rüzgar" diye başlayan Çok Uzaklarda şarkısı tam Nilüfer'e göre oldu ve hepimiz şarkıyı bir kez daha sevdik. Orijinali sözsüz olan bu melodi, Kayahan’ın sözleri ve onun sesi ile yeniden hayat buldu.
90'ların kapanışında Nilüfer "Yeniden Yetmişe" albümüyle şahane bir işe imza attı. 70'li yıllarda sevilen şarkılarını yeni bir sound ve artık daha da olgunlaşmış sesiyle yeniden yorumladı. CD baskısında yer alan kitapçığa kadar her şey çok detaylı düşünülmüş özel bir çalışmaydı bu. Aynı yıl Best of Ajda ile kendi repartuarını yeninden seslendiren Ajda Pekkan'ın Bambaşka Biri yorumu yeniden hit oldu. Bu iki albüm arasında müzikalite olarak Nilüfer'inki açık ara zirve olmasına rağmen sanırım Ajda daha popüler oldu ve daha çok konuşuldu.
2000'ler Türkiyesi, parası olanın popüler olduğu, Uzanlar'ın Kral TV vasastıyla istediklerini meşhur edip istediklerini batırdığı dönemdi. Erol Köse prodüktör olarak popun dibine vurmuş, ticari albümler yapıyor, Kral TV bunların kliplerini tüm gün döndürüyordu. İbrahim Tatlıses'in de aralarında olduğu pek çok şarkıcıyla beraber Nilüfer de bu kervana katıldı. Erol Köse ile yaptığı albümde yer alan bir Kayahan şarkısının albümün adı olmaması ikilini arasını açtı. Kayahan, Nilüfer'e kendi şarkılarını söylemeyi yasakladı. Elbette Nilüfer'de söyleyecek şarkı çoktu. Ama o Kayahan şarkılarını Nilüfer kadar iyi söyleyecek yorumcu yoktu. Bu küslük Kayahan'ın ölüm döşeğine kadar uzadı.
Şehrazat, Mete Özgencil gibi şarkı yazarları ona uygun harika şarkılar yazarken kendisi de bir taraftan, Erkekler Ağlamaz'dan sonra ara verdiği şarkı yazarlığına tekrar soyundu. Karar Verdim ve Hayal bu dönemin ürünleriydi. Müzikal olarak çok kaliteli bu albümler ticari olarak hak ettikleri yere ulaşamadılar.
Ama Nilüfer yeni patlamayı 2011'de yaptı. 12 Düet albümünde kendi şarkılarını Türk Rock grupları ve şarkıcılarıyla söyledi. Şebnem Ferah'la söylediği Erkekler Ağlamaz, Hayko Cepkin'le söylediği Aşk Kitabı bu ağır şarkılara yepyeni bir hava katmış ve Nilüfer yeni nesli yakalamıştı. 12 şarkı arasında malum sebepten ötürü Kayahan şarkısı yoktu ama "meğer ne güzel Nilüfer şarkıları varmış ve hepsi nasıl da güzel rock şarkısı olmuş" dedirtti bize. Çok konuşuldu, çok sevildi, çok dinlendi. Nilüfer yine ülkenin nabzını iyi tutmuş, alternatif müzikteki yükselişi kendine çok iyi yakıştırmıştı.
Tam da bu başarıyı coşkuyla kutlayacakken kansere yakalandı ve devam albümü olan 13 Düet'in çıkışı biraz gecikti. Tedavi sonrası sesi eskisi gibi değildi belki ama o hep iyi bir yorumcuydu.
Hastalığına rağmen, geçen on yılda hiç boş durmadı. Yeni şarkılar yaptı. Gençlerin önünü açtı. Daha önce duyulmamış bestecilere şans verdi ve onların şarkılarına albümlerinde yer verdi. Geçen ay yayımladığı Kendine Bir Şans Ver de tam böyle bir mini albüm. Ona sosyal medyadan ulaşan genç bestecilerin şarkılarını da yorumladığı, sesine uygun, dönemin ruhunu yansıtan nefis bir çalışma.
İşte tüm bu 50 yıl, etap
etap, film şeridi gibi geçti Nilüfer sahnedeyken. Hatıralar sel oldu aktı. Kimimiz memlekete giden minibüsteki kasette çalan Yolcu Yolunda Gerek’i söyledi, kimimiz çocukluğunda evdeki eski pikapta dönen Dünya Dönüyor’la geçmişe döndü. Ben de en çok lise yatakhanesinde, uykumun kaçtığı gecelerde walkmen'den dilediğim Nilüfer şarkılarına eşlik ettim o gece.
2,5 saatin sonunda onu sahneden uğurlarken "keşke şunu da söyleseydi" diye hayıflandığımız onlarca şarkı vardı aklımızla. Biz ona doyamamıştık. Belli ki o da seyircisini çok özlemişti.
Umarım şarkılarıyla hayatımıza hep eşlik eder Nilüfer.
Harika bir yazı olmuş, kaleminize sağlık :)
YanıtlaSilSoluksuz okudum; geçti 30 yıl gözlerimin önünden, çok güzel yazı olmuş”sen mühimsin sen mühimm”
YanıtlaSilKaleminize sağlık çok keyifle okudum.
YanıtlaSilElinize sağlık, çok iyi tespitler ve çok akıcı bir yazı. Keşke konserde olsaymışız dedirtti :) ayrıca ne kadar şanslı bir kuşağız diye de düşündürttü.
YanıtlaSil"Kavak Yelleri" favorimdir..Elbisesini çok beğendim ayrıca :) yakın dönem Türkiye tarihinde Nilüfer başlıklı bir Türkiye müzikali okudum sanki :) elinize sağlık,Sezen Aksu'yu tek geçerim bu arada onunla ilgili bir yazınızı da keyifle okuyacağımdan eminim ;) Sevgiler Gülnihan
YanıtlaSilHarika bir yazı olmuş . Büyük keyifle okudum.
YanıtlaSilElinize ve kaleminize sağlık👏🏻👏🏻👏🏻Bir solukta ve keyifle okudum.Ne güzel anlatmışsınız.Yüreğinize sağlık…
YanıtlaSilSevgilerimle
Şükriye
Elinize sağlık çok keyifli bir yazı. Kendimi pazar kahvaltısı yapıyor gibi hissettim okurken
YanıtlaSilHayati bey ,
YanıtlaSilYazınızı ve yorumunuzu keyifle okudum .Bende yıllarca dersimde dil öğretiminde yabancı müziği kullandım.Farkına varmadan bütüncül bir öğretim metodudur.Hızlı dinamik,duygu yüklu,çok yönlüöğretim metodu içerir.Yorumunuzu farklı perspektiflerden ele almanız yazınıza zenginlik katmıştır.Müzik farkına varmadan beyinde birşeyleri düzene koyar ancak biz bunun nasıl olduğunu bilemeyiz.
Yaşamınız Müzik gibi keyifli ve akışkan geçsin.
Selamlar sevgiler.