Derinlere işleyen bir ses: Souad Massi
Az bilinen bir şarkı ya da şarkıcı keşfedip çok
sevdiğimde; sevdiğim insanlar da onu sevsin, daha çok bilinsin istiyorum.
2001’de Paris’te kaldığım dönemde keşfettiğim Souad Massi de öyle biri.
Souad Massi'yi ilk kez Fransız pop şarkıcı Marc Lavoine’in albümünde yer alan Paris isimli şarkıda keşfettim. Şarkı albümdeki pop sound’un aksine ud solosu ile başlıyor. İlk
duyduğumda hipnoz olmuştum. Marc şarkıda Arap aksanlı bir kadınla düet yapıyordu.
Adı Souad Massi. Çok sevdiğim arkadaşım Suat’la aynı adı taşıyor olması bile
onu sevmek için bir sebep olabilirdi.
Souad Massi’nin solo albümünü buldum hemen. Raoui (Hikaye
anlatıcısı) adını taşıyordu. Kapağında boynunda gitarla bir kadın. Şarkılar çok
sade. Bir gitar, ya da bir ud eşliğinde. Çoğu Arapça. Ve bir şarkısının da adı
benim adım: Hayati.Benim dinlettiğim herkes çok sevse de çok popüler olamadı Türkiye’de. Bu arada Ghir Enta’yı Demet Sağıroğlu , Korkum Yok adıyla Türkçe
seslendirdi ve ojinalini duyan bayılıyor. Ne zaman bir müzik marketin alakasız
bir reyonunda bir albümüne rastlasam
alıp sevdiğim bir arkadaşıma hediye etmek istiyorum. O güzel albüm orada boşuna
beklemesin. Bir dostumu mutlu etsin, bu güzel sesi tanısın istiyorum.
Souad Massi yeni albümünün tanıtım turnesi için 7 Mart’ta
Ankara’da 8-9 Mart’ta İstanbul’da olacak. Görür görmez heyecanlandım. Ama ne kötü tarih. Ben hafta ortası İstanbul'a gidemem. Ama arkadaşlarıma "gidin çok
şahane bir konser var" desem, muhtemelen kimisi trafikten, kimisi önceden
yapılmış plandan dem vuracak. Bu arada konser biletleri 50 TL. İstanbul'da sıradan bir salata, içecek öğlen yemeği parası neredeyse...
Neyin değeri kaç
lira, ölçmek zor. Ama Souad Massi’yi canlı izlemenin değeri bence paha biçilmez...
En azından bu yazıyı okuyan sevgili dostlarım şu şarkıları
dinleyebilirler.
Paris (duet Marc Lavoine) https://www.youtube.com/watch?v=GJHk1IDm_K4
10 Mart Tarihli Ekleme
Hayat sürprizlerle dolu. Ben "hafta içi kalkıp İstanbul'da bu konsere gidemem" derken bir mucize oldu ve o tarihle İstanbul'da bir toplantı çıktı. Ama kötü haber toplantının akşam yemeği de vardı. Ne olur ne olmaz bilet almıştım ama yemekten dolayı konsere gidemedim. Yemekte içim içimi yedi "acaba konser bitti mi" diye. Yemek biter bitmez iki çılgın arkadaşım Selin ve Nevra şansımızı deneyelim deyip beni İKSV'ye götürdüler. Konser bitmişti ama Suad albümlerini imzalıyordu. Ve şans bu ya onunla tanışıp "ben şarkınla aynı adı taşıyan Hayati" dedim. Çok şaşırdı. Bana bir CD imzaladı ve birlikte fotoğraf çektirdik. (Souad'dan Hayati'ye yazıyor Arapça olarak) Hayatımın en unutulmaz gecelerinden biri oldu.
Yorumlar
Yorum Gönder